- yapmacıklı
шIытэжьыгъэу, тхьагъэпцIэу, нэшIошIэу
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
yapmacıklı — sf. İçtenliği olmayan, içten olmayan Öyle ince yapmacıklı aktris tavırlı, sahte bir kız değildi. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
cali — sf., esk., Ar. caˁlī Yapmacıklı, düzme, sahte Dudaklarında gergin, cali bir tebessümle ilerledi. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
hahha — ünl. Alaylı, yapmacıklı gülerken çıkan ses … Çağatay Osmanlı Sözlük
sofistike — sf., Fr. sophistiqué 1) Aşırı ölçüde yapmacıklı davranan (kimse) 2) Aşırı karmaşık olan (durum) … Çağatay Osmanlı Sözlük
yılışkan — sf. Hoşa gitmek düşüncesiyle sürekli olarak ve yapmacıklı bir biçimde gülen kimse Onlar ne arsız, ne yılışkan ve yırtık gülmelidirler; ne de somurtmalıdırlar. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
naza çekmek — (kendini) istekli olduğu hâlde yapmacıklı davranışlarla isteksiz gibi davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUTASANNİANE — f. Yapmacıklı olarak, tasannu ederek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük